KARAYAZI TÜMÜLÜSÜ KAZISI
Araştırma Tarihçesi:
Dr. Öğr. Üy. Handan Yıldızhan başkanlığında oluşturulmuş bir ekip tarafından 2019 yılından 2025 yılına kadar gerçekleştirilen yüzey araştırmaları (Nevşehir İli ve İlçeleri Demir Çağı-Roma Dönemi Arkeolojik Yüzey Araştırması Projesi-Poje no: YA015002) da bölgenin özellikle Demir, Hellenistik ve Roma Dönemlerine ait bölgesel kültürün tespitine ışık tutacak önemli katkılar sağlamıştır.
Bu araştırmalar sırasında söz konusu dönemlere tarihlenen yerleşim yerleri kadar yerleşim sakinlerinin, çoğu zaman göz ardı edilen, mezarlarının da sadece arkeolojik değil aynı zamanda, antropolojik ve sosyokültürel vb. alanlarda ipuçları sunma potansiyeline sahip olduğu görülmüştür. Buna karşın, 1960’lı yıllardan günümüze değin bölgede gerçekleştirilen az sayı ve kısıtlı kapsamdaki arkeolojik araştırmaların daha çok höyük gibi yerleşim alanlarında yoğunlaştığı, bu yerleşimlerin sakinlerinin ölümden sonraki sonsuzluğa uğurlandıkları mekânlar olan mezarlarına ve ölü gömme geleneklerine yönelik herhangi bir bilimsel araştırma çalışmasının gerçekleştirilmediği de tespit edilmiştir. Buna karşın Avanos’a bağlı Devebağırtan, Belkuyu ve Sarlar II tümülüslerinde kaçak kazılar sonrası Nevşehir Müze Müdürlüğü tarafından temizlik çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Yeterli arkeolojik ve antropolojik veriye ulaşmaktan uzak olmasına karşın, bu çalışmalarda ele geçen bulgular bu mezarların Geç Hellenistik Erken Roma dönemlerine tarihlenebilir nitelikte olduğunu ortaya koymuştur.
Nevşehir ve yakın çevresinde hemen fark edilebilen tümülüs mezarların yoğunluğuna rağmen antik dönemde bölgenin ölü gömme gelenekleri, ölü ritüelleri ve inanç sistemlerini anlamamıza yardımcı olacak tek bir çalışmanın bile olmaması bu yoğunlukla tezat oluşturmaktadır. Buna karşın her yıl kaçakçılar tarafından tahrip edilerek kontekstleri dağıtılan tümülüs mezar sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğu gözlemlenmiştir.
Yukarıda bahsi geçen tespitlerden hareketle ilgili dönemi daha bütüncül bir yaklaşımla ele almak amacıyla araştırmalar bölgenin mezar tipleri ve ölü gömme geleneklerine yönlendirmiştir. Diğer yandan, yüzey araştırmalarıyla paralel yürütülen bir BAP projesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Kampus Alanlarının Arkeolojik Açıdan Değerlendirilmesi Projesi, Proje no: GAP21S1, kapsamında Üniversitemizin merkez kampüs alanı içinde tespit edilen bir tümülüs mezar örneği, Karayazı Tümülüsü, her iki projenin de kesişme noktasını oluşturmuştur.
NEVÜ yerleşkesinde böyle bir arkeolojik yapının olması ve yapıda gerçekleştirilecek bir bilimsel araştırmanın, Üniversitemizin ihtisaslaşma stratejisine uygunluğu, onu bu projenin konusu haline getirmiştir. Bölgenin mezar ve ölü gömme geleneklerine ilişkin yukarıda kısa bir özeti verilen bilimsel boşluğun, en azından tümülüs mezarlar bazında, giderebilmesi amacıyla Karayazı Tümülüsü’nde arkeolojik kazı çalışmalarına başlanmıştır. Tümülüsteki kazı çalışmaları Karayazı Tümülüsü Kazısı Projesi, Proje no: DKMP-AYP2023-1, İhtisaslaşma Projesi olarak gerçekleştirilmektedir.
Projenin Önemi:
Nevşehir ve yakın çevresinde hemen fark edilebilen tümülüs mezarların yoğunluğuna rağmen antik dönemde bölgenin ölü gömme gelenekleri, ölü ritüelleri ve inanç sistemlerini anlamamıza yardımcı olacak tek bir çalışmanın bile olmaması bu yoğunlukla tezat oluşturmaktadır.
Bilindiği üzere tümülüsler, inşa edildikleri dönemin yöneticilerinin ya da soyluların mezarlarıdır ve ait oldukları dönemin “üst-sınıf” yaşantısını yansıtmak açısından çok önemli bilgiler sağlamaktadırlar. Bu açıdan bakıldığında bölgede bariz bir biçimde varlıkları tespit edilebilen tümülüslerin, Geç Hellenistik-Roma Dönemi’ bölgede hüküm sürdüğünü öğrendiğimiz yöneticilerden birkaçına ait olması oldukça mümkündür.
2019 yılından itibaren bölgede sürdürdüğümüz yüzey araştırmalarında bölgede her yıl kaçakçılar tarafından tahrip edilen ve dahası kaçak kazılarla soyulan tümülüslerin sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğu tespit edilmiştir. Bu açıdan bakıldığında Karayazı Tümülüsü Kazısı Nevşehir ve civarında bugüne kadar bilimsel yöntem ve metotlarla gerçekleştirilecek ilk kazı çalışması olması ve kullanacağı araştırma metotları ile önem taşımaktadır.
Karayazı Tümülüs’ünde disiplinler arası bir yaklaşımla sürdürülecek çok yönlü çalışmaların modern teknoloji kullanılarak ele alınması, bilimsel alanda yeni bir perspektif sağlamanın yanında bölgenin Geç Hellenistik- Roma dönemlerindeki sosyal, dinsel ve günlük yaşamına dair birtakım gelenekleri saptaması açısından da önem taşır.
Projenin önemli notlarından birini de ilk kez kontrollü kazı çalışmalarıyla açığa çıkartılacak olan, olası iskelet ve mezar hediyesi bulantıları oluşturacaktır. Bu buluntulara bağlı olarak, Geç Hellenistik-Roma döneminde bölgede yaşayan aristokrat sınıfa mensup kişilerin, sağlık ve refah düzeyi hakkında da saptamalar da yapılabilecektir.
Anadolu coğrafyasında sıklıkla karşılaştığımız tümülüs mezarların, dağılım ve yayılımı göz önünde bulundurularak, Karayazı Tümülüsünün özelde Nevşehir genelde ise Kapadokya bölgesi içindeki yerini ortaya çıkartarak bu proje, söz konusu bu alandaki araştırma boşluğunu dolduracak olmasıyla da ayrı bir öneme sahiptir.
Projenin Bölgesel Kalkınmaya Etkisi:
Kazı çalışmaları ile açığa çıkartılan mezar yapısında gerekli düzenlemelerin yapılması sonrasında gerçekleştirilecek bir “NEVÜ ARKEOPARK” projesi ile üniversitemiz ve ilimizin tanıtım, eğitim, öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerine katkılar sağlanması bakımından bu varlık alanına sürdürülebilir bir yapı da kazandırılacaktır. Bu yolla üniversitemizde eğitim-öğretim faaliyetlerine devam eden lisans ve lisansüstü öğrenciler için bir çalışma alanı oluşturularak uygulama deneyimlerinin artırılması sağlanacaktır. Proje kapsamında arkeoloji materyal üzerinde birebir değerlendirme yapma fırsatı yakalayan öğrenciler, farklı derecelerde karşılaşacakları problemlere çözüm üretmeyi öğreneceklerdir.
Projenin disiplinler arası ortaklığa dayalı bir anlayış içinde şekillenmesi, bilim dalları arasındaki bağı ve ortak çalışabilme olanağını artıracak ve bu anlayışın ülkemizde gelişmesine katkı sağlayacaktır. Diğer yandan öğrencilerin farklı bilim alanlardan oluşan ekibin kendine özgü çalışma yöntemleriyle tanışma fırsatı yakalaması, bu tür bilimsel projelere yönelik bilgi ve deneyimlerini arttıracaktır.
Aynı zamanda tasarlanacak sosyal sorumluluk projeleri ile ilimizde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullardaki öğrenciler, öğretmenler ve bölge halkı da bu etkinlikler içerisine dâhil edilerek üniversite-toplum bağlantıları güçlendirilmeye çalışılacaktır. Bu sayede bir yandan eğitim-öğretim faaliyetlerine destek verilirken diğer yandan bölge halkının bölgenin doğal ve kültürel tarihi hakkında bilgilendirilmesi ile bölgedeki koruma faaliyetlerinin öneminin daha iyi bir şekilde anlaşılmasına katkı sağlanacaktır.
Kazı Ekibi:
Nevşehir Müzesi başkanlığında, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Handan Yıldızhan’ın bilimsel danışmanlığında sürdürülen çalışmalar; Prof. Dr. Mutluhan Akın, Prof. Dr. Cesur Pehlevan, Prof. Dr. Yener Bektaş ve Doç. Dr. Ayşe Orhan’dan oluşan Arkeoloji, Jeoloji Mühendisliği ve Antropoloji bilim alanlarından uzman araştırmacıların katıldığı bir ekip tarafından gerçekleştirilmektedir.
Alandaki dijital belgeleme çalışmaları ise KÜMİB’den Dr. Öğr. Üyesi Ömer Uzunel ve Öğr. Gör. Fatih Yılmaz tarafından sürdürülmektedir.
Kazı ve Belgeleme Çalışmaları:
Disiplinler arası sürdürülen arkeolojik kazı ve belgeleme çalışmalarında, tümülüsün mimari ve küçük buluntularına ait veriler arkeolojik ve dijital belgeleme yöntemleriyle belgelenerek incelenmektedir.
Bu çerçevede kazı alanında, birbiri ile koordineli ve bazen de eş zamanlı olarak Jeofizik, Haritalama ve Mimari Belgeleme ile Kazı ve Arkeometri çalışmaları olmak üzere, farklı iş paketleri halinde, birbirinden farklı yöntemler kullanılarak, birbirini kapsayan çalışmalar şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Jeofizik çalışmaları neticesinde tümülüs’ün Sulusaray vadisine bakan güneybatı bölümünde belirlenen ve kazısı gerçekleştirilen alanda mezar sahibine ait bir Stel (mezar taşı), mezar yapısını çevreleyen bir istinat duvarı ve sunak formlu bir mezar yapısı gün ışığına çıkartılmıştır.
Tümülüsün sunak formlu mezar yapısının etrafında gün ışığına çıkartılan ve yapıyı tarihlememizi sağlayan az sayıdaki seramik parçaları ve yapının istinat duvarına yapışık duran mezar stelinin formundan anlaşıldığı üzere Karayazı Tümülüsü Geç Hellenistik –Erken Roma Dönemi’nde inşa edilmiş olmalıdır.
Anadolu tümülüs mezar geleneği içinde bulunan mezar tipolojisi ele alındığında; tümülüsün yığma toprağının atında genellikle düz, semerdam, yarı semerdam, beşik ya da beşik tonoz çatılı mezar odalarının ya da lahitlerin yer aldığı görülmektedir. Bu tipolojik anlayış içinde değerlendirdiğimizde Karayazı Tümülüsünün bu anlayışın dışında kalan ünik bir örnek olduğu anlaşılmaktadır.
Yapının antik çağ definecileri tarafından tahrip edilerek soyulması mezarda küçük buluntu açısından oldukça kısıtlı verilere ulaşmamıza neden olsa da araştırma, kullandığı araştırma metotları ve belgeleme yöntemlerinin yanı sıra, oluşturmuş olduğu disiplinler arası çalışma zeminiyle, bölgede bugüne kadar gerçekleştirilen ilk bilimsel tümülüs kazısı olması bakımından özgünlük taşımaktadır.
Projenin Çıktıları:
-Yeni bilimsel verilerle Türk ve Kapadokya Bölgesi Arkeolojisine ve bilim dünyasına katkıda bulunması
-Yeni teknolojik yöntem ve Bilimsel verilerin bir arada değerlendirilmesi
-Bölgenin turizm destinasyonuna yeni rotaların eklenmesi
-Kapadokya kültürel mirasının yeni bulgularla desteklenmesi
-Ulaşılan bilimsel sonuçlar ve yapılacak yayınlarla benzer alanlarda yürütülecek çalışmalara referans sağlanması.
-Karayazı Tümülüsü’nün Arkeopark’a dönüştürülmesi yoluyla eğitim öğretime katkı sağlanması
-Oluşturulacak arkeopark sayesinde bölge halkının, bölgenin doğal ve kültürel tarihi hakkında bilgilendirilmesi ve bu yolla bölgedeki koruma faaliyetlerinin öneminin daha iyi bir şekilde anlaşılmasına katkı sağlaması.